YSK MUHTAR İTİRAZLARINI TÜMDEN NEDEN RED ETMİŞTİR?
Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Genel Başkanı Hüseyin Akdeniz Muhtarların YSK’ya yaptığı itirazların tümden red edilmesiyle ilgili değerlendirmelerde bulunarak başka nereye itirazda bulunabilirdik son merci YSK’dur’’dedi.
Akdeniz konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:”30 Mart Yerel Yönetimler seçimleri sonucunda Muhtar adaylarının, seçim sonuçlarına itiraz mercileri ilçe il ve yüksek seçim kurullarıdır. İlçe seçim Kuruluna İtiraz eden Muhtar Adayları buradan alacakları red ile il seçim kuruluna, İl seçim kurulundan alacakları red sonucuna göre en son karar merci olan Yüksek Seçim Kuruluna itirazları yasal süreç içinde yapılmasını gerektirir. Bu seçim yılına kadar Yüksek Seçim kuruluna yapılan müracaatların tamamı değerlendirilmiş ve sonucu red veya kabul olarak muhtar adayına bildirilmiştir.Ancak 30 Mart seçimlerinde Yüksek Seçim Kuruluna Yapılan tüm itirazların son merci olan Yüksek Seçim Kurulları tarafından değerlendirilmeyip sonucun ‘’Köy Kanunu’na göre muhtarlık seçimleri için son inceleme merci il seçim kuruludur’’ gerekçesiyle red edilmesini anlamış değiliz. Özellikle bu itirazların bir bölümü olan; 200’ü kısıtlı seçmenlerin oy verdiği iddiasına dayalı itirazların tamamını Yüksek Seçim Kurulu değerlendirmeye dahi almadan toptan red etmiştir.
YSK itirazları “Olağanüstü itiraz süresinin geçtiği, bu konuda yetki olmadığı ve Köy Kanunu’na göre il seçim kurullarının kararlarının bu seçim türü için kesin olduğu” gerekçeleriyle reddettiği belirtiliyor. Oysa ki; İtirazlar yasal süreci içinde devam eder. Yani İlçe seçim kurulu il seçim kuruluna itirazın yapılması süresini dahi belirterek kararını verir. Aynı şekilde il seçim kurulu da YSK itirazın süresini belirterek kararını verir. Şimdi burada Olağanüstü itirazın süresinin geçmesi ancak il seçim kurulunun kararını YSK’ya taşımayan Muhtar adayı için geçerlidir. 30 mart yerel seçimlerinde YSK’ya müracaat eden muhtar adaylarının tamamının köy kanununa göre değerlendirmesi mahalle kanununu içinde böyle bir maddenin bulunmaması açısından bir çifte standart oluşturmaktadır. Acaba tüm itirazları köy muhtar adayları mı yapmıştır? Bu seçim yılına kadar YSK itirazları değerlendirirken 1924 yılında çıkarılan köy kanununu neden hiç dikkate almayıp kurulun değerlendirme yapması nasıl izah edilebilir?
Madem ki; ‘’Olağanüstü itiraz süresinin geçtiği, bu konuda yetki olmadığı ve Köy Kanunu’na göre il seçim kurullarının kararlarının bu seçim türü için kesin olduğu’’gerekçesine dayandırıyor ise itirazların tekrardan görüşülmesi hususunu kararına bağlayıp il seçim kuruluna tekrar havale edip değerlendirmelerin neden yeniden önünün açılmasını sağlamadığını da almamış değiliz. 298 sayılı Seçim Kanunu’nun 130. maddesine göre olağanüstü itirazları YSK’nın muhtarlar için de aynı yöntemle inceleyip gerekirse iptal kararları vermesi gerektiğini düşünmekteyiz. Sonuç olarak şunu belirtmek istiyorum. Adaylık usulünün bile çok görüldüğü Muhtarlık seçimlerinde, bir kez daha ciddiye alınmadığı görülmüştür. Oysa ki; toplum yaşamımızda ve bu milletin kültüründe her zaman değer bulmuş muhtarlık kurumunun olacağı unutulmamalıdır. Devlet ve vatandaşı birbiriyle içselleştiren Muhtarlık kurumu kültürel değerlerine her zamankinden daha fazla birlik ve beraberliği ile sağlayacağı unutulmamalıdır”dedi.