KADIN MUHTARLAR ÇALIŞTAYI

Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu, Türkiye’de bir ilk gerçekleştirerek, Türkiye’nin dört bir yanından gelen 256 kadın muhtar ile ‘’Kadın Muhtarlar Çalışyayı’’ Urla’da gerçekleştirildi. 17-19 Aralık tarihleri arasında Urla Tamirhane Binasında yapılan Kadın Muhtarlar Çalıştayı, Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu, Ankara Üniversitesi, Ege Kadın Dayanışma Vakfı, Urla Kent Konseyi ve Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Kadın kollarının destekleriyle gerçekleştirildi.
‘’Kadın Muhtarlar Çalıştayı’’na, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Ege Kadın Dayanışma Vakfı Başkanı Türkan Miçooğulları, Urla Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Şermin Atak, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. H. Hakan Yılmaz, TBMM Meclis Araştırması ve Soruşturması Komisyonları Müdür Yardımcısı Mustafa Biçer, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serpil Sancar, Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Genel Başkanı Hüseyin Akdeniz, Okulu Eğitmeni Tülay Bayır, Urla Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Canan Balkır, ve Türkiye’nin her bölgesinden gelen Kadın Muhtarlar katıldı.
Kadın Muhtarlar Çalıştayında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Kadınların yüzde 50’nin ülke yönetiminde söz sahibi olması gerektiğine vurgu yaptı. Kocaoğlu; ”Kadıların siyasette yer alamadığı doğru, kadınların toplumun yüzde 50’sini temsil ettiği halde, muhtarlıkta görüldüğü gibi yüzde 10’lar da görev aldığı bir ülkede Büyükşehir Belediyesi’nin üst düzey yöneticilerinin kadın olmasından gurur duyuyorum’’ dedi.
Kocaoğlu konuşmasına şöyle devam etti: ‘’Bir buçuk milyon aboneye su veren İZSU genel müdürümüz bir hanımefendi. Üç tane genel müdür yardımcımız hanımefendi. Genel Sekreter yardımcımız hanımefendi. Müdürlerimizin yüzde 65’i kadın böyle yönetiyoruz belediyemizi. Üç dönemdir belediye seçimlerini kazanmamızda başarılı çalışmalar yapmamızın sebebi kadınlarımız. Daha çok çalışacağız daha fazla STK’lardan, siyasi partilerde çalışacağız. Söz sahibi olacağız. Parlamentonun diğer kurumların yüzde 50’sini kadın yaparsak bu ülkenin nasıl kalkınacağını, nasıl gelişeceğini, nasıl genç çocuk evliliklerinin önleneceğini, çocuk istismarının önleneceğini ve herkesin daha çalışkan daha nazik bireyler olacağını yaşayarak göreceğiz. Bu hedefe yürümek en az yüzde 50’si kadın olan yönetim anlayışını hep birlikte el ele, erkeklerle birlikte kol kola girip yapılması gerekir” diye konuştu.
Urla Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek’te, kadın muhtarlara ve kadın yöneticilere daha fazla ihtiyaç olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:
“Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı heyetine muhtar üye seçiyorlar. Bizim muhtar üyelerimiz kadın. Onlardan öyle ince dokunuşlar alıyoruz ki bunun Türkiye için rol model olduğunu düşünüyoruz. Kadınlar mahalleyi daha iyi biliyor, gözlemliyor ve tespit ediyor. Sosyal yardım konusunda kadın muhtarların daha da ön plana çıkması gerektiğini düşünüyorum.”dedi.
Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar ise çalıştayda yaptığı konuşmada; “Yerel yönetimin anlamı ve yerel kurumların işlevi siyasal düşüncenin en karmaşık sorunsallarındandır. Her şeyden önce yanıtı aranacak soru yerel yönetimin neyi ifade ettiğidir. Yerel yönetim ortak yaşamın kalitesinin yükseltilmesi ile ilgilidir. Yaşam kalitesi de kentte yaşayan herkesin, birlikte yaşamaktan kaynaklanan ve birbirine benzeyen ihtiyaçların karşılanması, bunun içinde gerekli hizmetlerin üretilmesidir. Geçmişten günümüze profesyonel iş ve meslek hayatımın içinde yer alarak kadının statüsünü güçlendiren kadınlarımızın yanında ev idaresi, çocuk bakımı gibi temel faaliyetlerle ilgilenen ve bu doğrultuda geleneksel olarak rol üstlenen kadının yerel yönetimlere olan ilişkisi yadsınamayacak bir sosyal gerçeklik olarak karşımıza çıkacaktır. Aynı şekilde şiddete maruz kaldığında konuk evlerine sığınan, sosyal yardıma muhtaç olduğu zaman belediyelere başvuran kadınlar için yerel yönetimler, her zaman doğru ve güvenilir adres olmuştur. Yerel yönetimler, demokrasinin gelişmesinde buna bağlı olarak ekonomi, şiddet, eğitim ve benzeri alanlarda sorunlarının çözümlenmesinde ayrıca kadınların karar alma mekanizmalarına katılımında anahtar role sahiptir. Çünkü yerel nitelikli hizmetlerin çok büyük oranda kadınların gündelik yaşamlarını doğrudan etkileyen sonuçları olacaktır. Bu nedenle kadınların yerel yönetimlerde temsili yerel yönetimlerin bu türden işlevlerin kalitesi üzerine etkilidir” dedi.
Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar konuşmasına söyle devam etti: “Türkiye’de ilk kez bir belediye olarak Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme ve Urla Modeli oluşturduk. Ekonominin itici gücünü kadına ve çocuğa yatırmak için Kadın ve Aile Müdürlüğümüzü kurduk. Üretici kadınlarımızı evden çıkarıp kooperatif bünyesine aldık. Artık para kazanıyorlar, artık evlerinde söz sahibiler. Üretici kadınlarımıza üretici pazarlarımızı kuruyoruz. Her mahallede bir semt evi oluşturup meslek edindirme, hobi kurları açıyoruz. Küçük yaşta evliliklerin sık görüldüğü Roman kızlarımız için meslek edindirme kursları açtık. Şimdilerde para kazanmaya, nişan yüzüklerini atmaya ve okullarına geri dönmeye başladılar. Kadınlar ve çocuklarımız için yeni yaşam alanları, parklar oluşturduk. Kadınlar, evlerinde değil sokaklarda, hayatın içinde var olmalı. Sağlıklı gelişen bir toplum için çocuklarımızı spora teşvik ettik. Spor alanlarımızı, statlarımızı yeniledik, kadınların akşamları spor yapabilmeleri için ışıklandırdık. Kadınsız demokrasi olmaz. Kadın muhtar demek, lider kadın demek. Kendi mahallesinin öncü kadını demek. Bugün siyasette daha fazla kadın olsaydı eminim dünya bu kadar çatışma ve savaş ortamında olmazdı” diye konuştu.
Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Başkanı Hüseyin Akdeniz Kadın Muhtarlar Çalıştayında yaptığı konuşmasında; ‘’25 yıllık muhtarlık geçmişinde çok önemsediği bir topluma kendini bir gönül elçisi olarak ifade ettiğini dile getirirken; ‘’Eşime burada bir kadın olarak bana destek olduğu için sonsuz teşekkür ediyorum. O ve tüm kadınlarımız erkeğinin arkasındaki gizli kahraman asla değildirler. Dünya sahnesinde, Kadınlara seçme ve seçilme hakkı veren devletler sıralamada 7. Ülke olan Türkiye Cumhuriyeti kadınlarına bu hakları sağlayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü de saygıyla anmadan geçemeyeceğim’’ dedi.
Türkiye Muhtarlar Konfederasyonun bünyesinde en önemli görevlerde kadın muhtarların bulunduğunu belirten Hüseyin Akdeniz; ‘’Bugün Türkiye Muhtarlar Konfederasyonun bünyesinde Genel Sekreterimiz kadın, Genel Başkan Yardımcımız kadın, Genel Muhasibimiz kadın, Kadın kolları başkanımız ve kendisine bağlı muhtarlarımız kadın muhtar olarak görevlerinin başında, Türkiye genelinde 14 kadınımız dernek başkanı olarak görev yapmaktadır. Bu durum Konfederasyonumuzun kadınlarımıza vermiş olduğu önemin bir göstergesidir’’ dedi
Akdeniz konuşmasına şöyle devam etti: ‘’ II. Meşrutiyetten itibaren sosyal yardım amaçlı derneklerin kadın kollarında hanımların etkin görevler aldıkları ve çok değerli hizmetler yaptıkları bilinmektedir. Özellikle savaş yıllarında gösterilen çabalar her türlü takdirin üzerindedir. Ülkemizde kadın hakları konusunda en büyük gelişme Cumhuriyet döneminde gerçekleşmiştir. Bunda şüphesiz ki; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün rolü büyüktür. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında kadın hareketi için söylenebilecek en önemli öncelik, kadınlarımızın siyasi haklara kavuşmuş olmasıdır.
Türk kadını siyasal hayata ilk adımını, Cumhuriyet’in 7. yılında Yani 5 Nisan 1930’da atmıştır. 1930 yılında 1580 sayılı Belediye yasası ile Türk kadınına ilk kez belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanımıştır. Aynı yıl yapılan Belediye Başkanlığı seçimlerinde, Artvin ili Yusufeli ilçesine bağlı Kılıçkaya beldesinde Sadiye Hanım Belediye Başkanı seçilerek, “Türkiye’nin İlk Kadın Belediye Başkanı” olmuş ve iki yıl bu görevi yürütmüştür.
Daha sonra 1932 yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk Yalova’nın Gacık Köyü’ne yaptığı ziyarette Köyün muhtarı olarak Meliha Manço’yu Türkiye’nin ilk muhtarı olarak atadığını ilan etmesi, Köylerde muhtarlık ve köy ihtiyar heyeti seçimlerinde kadına seçme ve seçilme hakkının verilmesinin habercisi olmuş ve 26 Ekim 1933 yılında köy kanunun 30. maddesinde yapılan düzenlemeyle kadınlarımıza muhtar olma yolu açılmıştır.
6 Kasım 1933 tarihinde yapılan muhtarlık seçiminde Türkiye’nin ilk seçilen kadın muhtarı Aydın ili Karpuzlu Nahiyesi Demircidere Köyü muhtarı Gül Esin Übbül olmuştur. Yapılan seçimlere 8 aday katılmış ve bu adaylar içinde tek kadın olan Gül Esin Übbül, Köy derneğinin ittifakıyla ilk kadın muhtar seçilmiştir.
Gül Hanımın muhtar seçilmesinde, devrimin öne çıkardığı kadın imajının simgesel önemi gibi siyasal tercihler bir yana; kasaba halkı tarafından sevilmesi saygı görmesi ve aynı zamanda henüz erkeklerin bile doğru dürüst okuma yazma bilmediği bir dönemde okuryazar olması önemli bir etken olmuştur. Muhtarlık seçimi sonrası Karpuzlu’da bir de Gençler Derneği kurulmuş, bu dernekte avcılık, binicilik ve diğer spor dallarında faaliyet göstererek gençlerin önünün açılmasına yardımcı olmuştur.
Gerek Belediye seçimlerinde gerekse muhtarlık seçimlerinde kadına tanınmış olan seçme ve seçilme hakkı, 1934 yılında milletvekilli olmak için de tanınmıştır. Bu mana da 5 Aralık 1934 yılında Türk Kadınına Milletvekili Seçme ve Seçilme hakkı verilmiş ve Ankara ilinden meclise giren ‘’Satı Kadın’’ olarak bilinen Hatı Çırpan Türkiye’nin İlk milletvekili olmuştur. Satı kadın, 12 Kasım 1933 yılında muhtar olmuş ve bu sürecin sonunda 1935 yılında yapılan milletvekilliği seçimlerinde muhtar olarak meclise giren ilk kadın olması özelliğini halen devam ettirmektedir.
Görüleceği üzere kadının Türk siyasetinde var oluşu bundan tam 85 yıl önce gerçekleşmiştir. Dünya ülkeleri gerçeğine bakıldığında dünyanın en medeni ülkesi olarak gösterilen İsviçre’de kadına seçme ve seçilme hakkı 1971 yılında verilirken, özgürlük hareketinin abidesi sayılan Fransa’da ise 1946 yılında verilmesi Türkiye’de kadınımıza verilen değeri görmemiz açısında da oldukça önemli olduğunu söylemek gerekir.
Elbette Türkiye’de yaşanan bu gelişmelerde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anmadan geçemeyiz. Atatürk’ün Türk kadını için söylediği şu sözler kadına verdiği önem açısında oldukça önemlidir. “Dünyada hiçbir milletin kadını, ben Anadolu kadınından fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadını kadar emek verdim diyemez. Diyerek Türk kadınına verdiği önemi altı çizili vurgulamıştır.
Bugün itibariyle bakıldığında, Kadınlarımızın siyaset içindeki yerini anlamak için önce sayısal rakamlara bir bakmak gerektiğini düşünmekteyim.
Türkiye Büyük Millet Meclisinde 550 milletvekili bulunmaktadır. Bu sayının % 14.7’i yani 81’i Kadın Milletvekili olarak seçilmiştir. Toplam 81 ilin 38’inde Kadın Milletvekili olup, 43 ilde Kadın Milletvekili bulunmamaktadır.
Diğer taraftan; Türkiye genelinde 30 Büyükşehir, 51 il, 519 Büyükşehir ilçesi, 400 ilçe ve 396 Belde olmak üzere toplam 1396 belediye bulunmaktadır. Bu belediyelerden 3’ü Büyükşehir, 1’i il, 24’ü Büyük ilçe, ve 8’i ilçe olmak üzere toplam 36 kadın belediye başkanı seçilmiştir. Bu sayı toplam seçilmiş belediye başkanları içinde sadece % 3’tür.
Yine, Türkiye genelinde 51 ilde, 1.231 İl Genel Meclis üyesi bulunmaktadır. Bu sayının sadece % 4.3’ü, yani 55’i kadın İl Genel Meclisi üyesi olarak seçilmiştir. Toplam 51 ilin 27’sinde kadın İl Genel Meclis Üyesi olup, 54 ilde kadın İl Genel Meclis üyesi bulunmamaktadır.
Diğer taraftan; Türkiye genelinde 20.498 belediye meclis üyesi seçilmektedir. Bu sayının % 10.7’ i yani 2198’i kadın belediye meclis üyesi seçilmiştir.
Son olarak bizler için vereceğim rakam toplantımızı ilgilendirmesi bakımından önemlidir. Bu gün bakıldığında; Türkiye’ de 31.912 mahalle, 18.337 köy olmak üzere toplam 50.249 muhtar bulunmaktadır. Türkiye genelinde Kadın Muhtarlarımızın sayısı Erkek Muhtarlarımıza oranla oldukça düşüktür. Türkiye’ de 593 mahalle ve 47 köy olmak üzere toplam 640 kadın muhtarımız görev yapmaktadır. Bu rakam bir önceki seçimlerde 412 kadın muhtarımızdan ibaret idi.. Dolayısıyla son yapılan seçimlerle Kadın Muhtarlarımızın sayısı genel itibariyle bir önce ki seçimlere göre % 40.1 artışla, genel muhtar sayısı itibarıyla % 1.2 oranında artış göstermiştir. Bu yeterli midir?, elbette değildir. Toplam 66 ilde Kadın muhtarı bulunmakta olup, Bitlis, Elazığ, Erzurum, Hakkari, Iğdır, Muş, Adıyaman, Batman, Siirt, Şırnak, Kilis, Niğde, Kastamonu, Sinop illerinde maalesef hiç kadın muhtarımız hiç bulunmamaktadır. Bu gün itibariyle en fazla kadın muhtarımız bulunan il İstanbul’dur ve bu ili Ankara ve İzmir takip etmektedir.. En az kadın muhtar sayısının dağılımında ise 10 ilde sadece bir kadın muhtar görev yapmaktadır. Bu ara da sunu da söylemek gerekir ki; Türkiye’nin en genç kadın muhtarı Ardahan, en yaşlı kadın muhtarı ise İstanbul’dadır.
Görüldüğü üzere oranlamalara bakılacak olursak; seçilmiş kadınlarımız %14 ile milletvekilliğinde % 10.7 ile belediye meclis üyeliğinde, %4.3 ile il genel meclisi üyeliğinde, % 3 ile belediye başkanlığında ve % 1.2 ile muhtarlıkta temsil edilmektedir. Bu sayısal oranlar; kadınımızın aktif siyaset içinde kabul edilebilir rakamları olmamalıdır. Her zorluğu başaran kadınlarımız kendilerini aktif siyaset içinde daha çok yer alarak, erkek hegemonyasını bir gün mutlaka kıracağına yürekten inanıyorum.
Yapılan bu ‘’Kadın Muhtarlar Çalıştayı’’ da muhtarlarımızın sorunlarının konuşulacak olması bu çalıştaydan çıkacak sonucun camiamıza hayırlar getirmesini temenni ediyor, Urla Belediyemizin bizlere vermiş olduğu bu anlamlı desteğe yürekten teşekkür ediyor tüm kadın katılımcılara şükranlarımı sunuyorum.’’ dedi.
Ege Kadın Dayanışma Vakfı Başkanı Türkan Miçooğulları ise konuşmasında şunları dile getirdi: “Muhtar her şeyi bilen, araştıran, soruşturan, kucaklayan demektir. Kadına seçme ve seçilme hakkının verilmesinin üzerinde 81 yıl geçti ve biz bu hakkı doğru kullanamamış olmanın sorumluluğunu taşıyarak neden bunları kullanamadık, neden bu noktadayız diye toplantılar yapıyoruz. Bütün dünyada kadınlar, bazen adım adım bazen de koşarak kendi haklarını aramaya devam ediyorlar. Türk kadını önemli işler başarmaya devam ediyor. Mesela üniversitelerde kadın oranı Avrupa’daki üniversitelerdeki kadın oranından daha fazladır. Bizim kadınlarımız akıllı, zeki, çalışkan, gayretli ama bazı nedenlerle siyasi yaşamda kendilerini gösteremiyorlar. Peki bu neden kaynaklanıyor? Kadınların bu hakları kullanmamasının nedenleri kendilerinden mi kaynaklanıyor yoksa Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının yaptığı devrimleri anlamak istemeyen, anlayamayan, kavrayamayan hatta o devrimlere karşı duran zihniyetlerden mi kaynaklanıyor? Biz Ege Kadın Dayanışma Vakfı olarak aramızdan çıkan Urla Belediye Başkanımız ile gurur duyuyoruz. Türkiye’de çok güzel Kadın Örgütleri var. TBMM’de yapılan değişiklerde hep o kadınların gayreti, emeği var. Ama görevimiz bitmedi. İşimiz şimdi daha zor. Devrimleri anlamayanlar Mustafa Kemal’i de anlamadılar. Doğuda savaş var. Bir tarafımız cayır cayır yanıyor. Bir tarafımızda soğuk savaş var. Peki savaşlar kadınsız kazanılır mı? Zorluklar kadınsız yenilir mi? Ülkeye barış kadınsız gelir mi? İşte bunun için siyasette hep var olacağız ve mücadeleye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Son Düzenlenme Cuma, 25 Aralık 2015 03:11