Skip to content Skip to left sidebar Skip to right sidebar Skip to footer

BİREY ODAKLI DEMOKRASİ

BİREY ODAKLI DEMOKRASİ

Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Genel Başkanı Hüseyin Akdeniz, Cumhuriyet tarihinden bu yana tek değişmeyen kanunun köy ve mahalle kanun olduğunu ifade etti. Akdeniz, yerelden merkeze doğru uygulanacak demokrasi modelinin demokrasisi oturmuş toplumlar için uygulanabilir olduğunu söyledi.  

Akdeniz konuşmasına şöyle devam etti: ”442 sayılı Köy kanunun bazı maddeleri, 1924 yılından 2007 tarihine kadar 92 yıllık tarihinde bazı maddeleri 34 kez değişikliğe uğramıştır. Diğer yandan 4541 sayılı Şehir ve Kasabalarda Mahalle Muhtarlığı ve İhtiyar Heyetleri Teşkiline Dair Kanunu 26 maddeden oluşmakta ve bugün uygulanabilir 5 maddesi kalmıştır. Yine bu kanunun 1945 yılında çıkarılan yönetmelik esasları, günümüz koşullarıyla örtüşmemektedir.

Cumhuriyet tarihinde, yerel yönetimler reformları içerisinde, kurulumlarından itibaren belki de reformun hiç yapılmadığı yada bazı düzenlemelerin yapılmak istenip de hayata henüz geçirilemediği tek yerel yönetim birimleri köy/mahalle olmuştur. Gerek Büyükşehir ve gerekse 5393 sayılı belediye kanunu düzenlemelerinde her nedense yerel yönetimlerin en küçük birimi olan mahalle ve köy yönetimlerinin pek fazla dikkate alındığı söylenemez.

Yeni Anayasa süreci çalışmalarında yerel idare düzenlemeleri çerçevesinde, mahalle ve köy yönetimlerinin nasıl bir statü içinde değerlendirileceği de belirsizliğini korumaktadır. Büyükşehir yasasının yeniden gözden geçirileceği ve yasal düzenlemeye tabi tutulacağı hepimiz tarafından bilinmektedir. Bu konu da yerel idarelerin bütün kademeleri ve bunlara ait görevlerin yetki paylaşımını esas alan ölçülerde yapılması önemlidir.

Yapılacak Anayasa Merkezden Yerele mi? Yoksa bireyden merkeze mi? kademeli olması konusunda görüş ayrılıklarının olması doğaldır. Demokrasisi oturmuş toplumlarda bireyin esas alındığı demokrasi modellerinin tercih edilmektedir. Halkın demokrasiye doğrudan veya nispi temsil ile katıldığı demokrasi modellerinde ‘’ben yaptım oldu’’ ilkesi yerine ‘’biz yaptık’’ ilkesi, çağdaş paylaşmacı ve sorumluluk yükleyici, bireyleri demokrasiye daha fazla katacaktır.

Türkiye önce şuna karar vermelidir; merkezden yerele mi? yoksa yerelden merkeze mi? demokrasi. Her iki modelde uygulanır olsun halkın görüşlerinin alınması esas olmalıdır. Gündeme gelen Büyükşehir yasasındaki değişiklikler iki yıllık süreçte yaşanan deneyimlerin ve bu deneyimlerin oluşturmuş olduğu olumsuz tablolar gerek ilçe belediye başkanlarının, gerek belediye meclis üyelerinin, gerek belediyelerin kılcal damarı niteliği taşıyan muhtarlıkların ve gerekse sivil toplum örgütlerinin görüşleri değerlendirilmeli ve ‘’kervan yolda düzmek’’ yerine ‘’kervan başta düzmek’’ mantığı çerçevesinde değerlendirmeye tabi tutulması, sorumlulukların paylaşılmasına da yardımcı olacaktır.

Bireyi yönetime katmak, sadece 5 yılda bir o bireye seçme hakkını vermekle olmaz. Bireye denetim imkanı tanıyan  ‘’Geri Çağırma’’ ilkesini uygulama alanımıza koymak da seçilmişlerin denetlenmesi bakımından önemli unsur olacağı kanaatindeyim. Tartışmak, doğruyu bulmak için elbette çok önemli; ancak unutmamalı ki, eleştiri yaparken insan hatalarını da göz önünde tutmalıyız”dedi. Son Düzenlenme Perşembe, 07 Ocak 2016 22:51