Skip to content Skip to left sidebar Skip to right sidebar Skip to footer

5490 SAYILI KANUN KAPSAMINDA YAPILMASI GEREKEN DEĞİŞİKLİKLER

5490 SAYILI KANUN KAPSAMINDA YAPILMASI GEREKEN DEĞİŞİKLİKLER

PostDateIconSalı, 10 Nisan 2012 17:22 |

Yetersiz donanımdan kaynaklanan gerekli teknik alt yapımızın hazır olmadığı ve muhtarlarımızın hizmet içi eğitimlerinin yeteri derecede sağlanmadığı bir ortamda çıkarılan 5490 sayılı kanun, muhtarlarımızı işlevsiz hala getirmiştir.Bu kanun kapsamında Adrese Dayalı Kayıt Sistemi çerçevesinde gelecekte daha da büyüyeceğini düşündüğümüz birçok sorunla karşı karşıya kalabiliriz. Adres beyanlarını Nüfus müdürlüklerine bildiren kişilerin bir süre sonra bulundukları adreslerden taşınmaları ve yeni adres bilgilerini bildirmedikleri için özelikle Asayiş, Adliye olaylarında aranan kişilere ulaşmakta ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır.5490 sayılı Kanunun 60.maddesi olan Beyanda şüphe kısmında, ‘’Nüfus olayları ile ilgili beyanlarda şüpheye düşülmesi halinde mülkî idare amirinin emri ile kolluk makamları tarafından gerekli soruşturma ve incelemeler yapılarak nüfus müdürlüğüne bildirilir’’denmektedir.

Kolluk görevlilerimiz bu incelemeleri yine muhtarlıklar vasıtası ile yapmakta ancak muhtar herhangi bir belge tutmadığı için doğru bilgiyi görevlilere verememektedir. Özellikle büyük yerleşim yerlerinde, nüfusu fazla olan mahallelerimizde yapılan adres tespit çalışmaları oldukça zaman almakta hatta tespiti yapılamamaktadır.İcra dairelerinin göndermiş olduğu tebligatlar muhtarlıklarımızda yığılmış durumdadır.Vatandaşa ulaşılamadığı için posta tebligat yasası çerçevesinde muhtarlıklarımız icra tebligatları tarafından işgal edilmiş durumdadır.Burada olması gereken yaklaşım şekli ise Muhtarlıklarımıza yeterli yetki ve sorumluluk verilerek gerektiğinde hesap verebilirlik yükümlülüğü şartının getirilmesi ile sağlanabilir..Zaten 5490 sayılı kanunun Gerçek dışı beyan bölümü olan 67. maddesi 1-2 fıkralarında belirtilen ’’(1) Gerçeğe aykırı yerleşim yeri veya cüzdan talep belgesi veren köy veya mahalle muhtarları ile herhangi bir işlem sebebiyle nüfus müdürlüğüne gerçek dışı beyanda bulunanlar ve bunlara tanıklık edenler altı aydan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Adrese ilişkin yükümlülükleri yerine getirmeyen ve yasaklara aykırı hareket eden kamu görevlileri 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun kamu idaresinin güvenirliğine ve işleyişine karşı suçlara ilişkin hükümlerine göre cezalandırılır’’denilmektedir.

Adres beyanı için vatandaşlarımızdan istenilen Elektrik,su,telefon,doğalgaz abonelik sözleşmesi veya faturası gibi belgeler veren kurumların kişi beyanı esas alındığı için, vatandaşın gerçekte orada Adres beyan ettiği bu kurumlarca kontrollerinin yapılmasının mümkünü olmadığı için çeşitli aksaklıkların meydana gelmesine sebebiyet vermektedir.Yine bu kurumlara başvuru yapan vatandaşlarımız istenilen belgeleri çok rahatlıkla almakta ve o hanede adres beyanı olan kişiyi çok çabuk kayıtlardan düşmesine sebep olmaktadır.Hatta kişiler bazen kendi sahibi olduğu hanelerden bile düşmektedir.Oysaki bu konuda sadece muhtarlarımız tarafından düzenlenecek ve kişinin gerçekte o adreste oturacağını beyan eden belge ile nüfus müdürlüklerine yapacakları başvurular daha gerçekçi ve doğru olacaktır.

Yukarıda belirttiğimiz aksaklıkların giderilmesi için yapılacak değişiklikler şu hususları kapsayabilir:

-Muhtarlarımıza gerekli teknik donanımın yani, Bilgisayar alımları ve internet hizmetlerinin devlet tarafından karşılanması sağlanmalıdır.

-Hizmet içi eğitime önem verilmeli, bunu için seminerler düzenlenmelidir.

-Vatandaşlarımızın Muhtarlıklardan alacakları ”YERLEŞİM YERİ ADRESİ DOĞRUDUR”belgesi ile Nüfus Müdürlüklerine kayıtlarının yapılması sağlanmalıdır.

-Gerek Nüfus Müdürlüklerimiz ve gerekse Muhtarlarımız Form C ve Form D kırtasiyeciliğinden kurtarılmalı ve muhtar elektronik ortamda mahallesine veya köyüne gelen ve gideni görmelidir.

-Kiracı ve ev sahibi ilişkisini daha iyi sağlayacağını düşündüğümüz kira kontratosunda üçüncü kişi olarak muhtarın imzasının olması adres beyanlarını daha doğru yapılması sağlayacaktır.

Önemli olan toplumumuza hizmeti kusursuz ve hızlı sunabilmektir. Muhtarın yetki, sorumluluk ve hesap verebilirlik sahibi olması kendine güveni artıracağı gibi, hizmetlerin vatandaşa olabildiğince yakınlaşmasını ve doğrudan yansımasını sağlayacaktır.